Bebeklerde uyku düzeni ve problemleri konusuna geçmeden önce genel olarak uyku düzenininve problemlerinin ne olduğundan özetle bahsetmek isteriz. Uyku yaşamımızın sağlıklıbir şekilde devamı için önemli bir role sahiptir. Kaliteli bir uyku zihinselsağlığımızı, fiziksel sağlığımızı ve hayat kalitemizi korumamıza yardım eder.Uykunun başlatılması ve sürdürülmesi kortikal ve subkortikal dediğimiz birçokbeyin bölgesinin işlevi ile gerçekleşir. Normal uykunun hızlı göz hareketlerininolduğu (REM) ve hızlı göz hareketlerinin olmadığı (NREM) olmak üzere iki dönemivardır.
Normal bir insanda NREM ve REM gece boyunca 90-110 dakikalık sikluslar (döngüler) şekinde gecede 5-6 kez tekrarlar. NREM gecenin ilk bölümünde, REM ikinci döneminde belirgin olarak gözlenir. NREM evre uyanıklık sonrası enerji ve besinsel dengesizliklerin düzeltildiği bir evre iken, REM evresi nörogenez, nörolojik ve duygusal gelişim, hafıza oluşumu ve öğrenme gibi süreçlerin düzenlendiği evredir.
Uykudaiçinde NREM ve REM evrelerinden oluşan ve “Sirkadyen Ritim” diye anılan döngüden beynin “hipotalamus” bölgesi sorumludur. Hipotalamus tarafından yönetilen biyolojiksaatimiz, vücut ısısı, hormon salınımı gibi birçok biyolojik olayın ritminidüzenler ve yaklaşık 24 saatlik ışık karanlık döngüsü ile uyumlu olmayaçalışır. Biyolojik saatimiz uyku zamanlaması ve biyolojik döngüyü düzenlemekiçin ışık, aktivite, besin alımı gibi çevresel faktörlerden yararlanır.
Uyku sırasında döngüsel olarak tekrarlanan NREM ve REM evreleri, zamanında doğan bir bebekte yaklaşık 50 dakika sürerken, bu süre yavaş yavaş artarak okul çağında 90-110 dakikaya kadar çıkar. Bu döngüler sırasında ise kısa uyanıklıklar gerçekleşir. Dolayısıyla bebeklerin gecede 6-9 kez kısa uyanıklıklar yaşaması beklenen ve olağan bir durumdur.
Yenidoğan döneminde bebekler uykuya REM evresiyle geçerler. Bebekler yaklaşık 3 aylık olduklarında erişkin döneminde olduğu gibi NREM evre ile uykuya geçerler. Aynı dönemde melatonin, kortizol gibi hormonlar uyku içi döngüsel ritme özgü salgılanma gösterir. Örneğin yenidoğan bir bebeğin 16 ile 18 saat arasında uyuduğu ve uykunun gündüz ve geceye eşit şekilde dağıldığı görülür. Bu bebeklerde 3-4 saatlik uykuyu, 1-2 saatlik uyanıklık dönemleri takip eder. Anne sütü ile beslenen bebeklerde bu döngü daha kısadır. Bu dönemdeki uyku döngüleri sıklıkla açlık ve beslenme ile ilişkili olup, ışıktan daha az etkilenir.
2-6 aylık bebeklerde, NREM uyku evresi gecenin ilk 1/3’üne, REM evresi ise sabahın erken saatlerine kayar. Uyku gelişiminde bebek, 8-12 haftalık olduğunda uykunun büyük bir kısmı gecede yoğunlaşır. Gündüz ise kısa uyku dönemleri (kestirmeler) söz konusudur. Bu şekilde bebekte gece ve gündüz uykusunu içeren gece gündüz döngüsü oluşmuş olur.
Aslında bebeğin kendi kendini sakinleştirip uykuya dalması öğrenilen bir davranıştır ve bebekler bu dönemde kendi kendilerine uyumayı ve uykuya dalmayı öğrenirler. Bebekle aynı odada yatan ebeveynler bebeklerin bu kısa uyanıklık dönemlerinde aşırı hassasiyet gösterip tam uyanıklık dönemine geçmesine sebep olabilirler. İşte bu gelişim evresinde ebeveyn ya da başka aracı olmadan uykuya geçmede veya uyku evrelerinin uyanıklık dönemlerinde yeniden uykuyu sürdürmenin öğrenilmemesi çocukluk çağı davranışsal uyku bozukluklarına yol açar.
Bebeklerde kesintisiz uyku, uyku içi döngüsel ritmin olgunlaşmasıyla aslında 3-6 ay arasında gerçekleşebilir ve bu bebekler, gece yarısından sabah 5-6’ya kadar kesintisiz uyuyabilirler. Bebeklerin bir kısmı gece boyu kesintisiz uyku becerisini 6. aylarında kazanabilirken, %90’ı bu beceriyi ancak 12 aylık iken başarabilmektedir.
Ayrıcanormal gelişime bağlı olarak çocuklar 6. Aya geldiklerinde ayrılık kaygısı veyeni kazandıkları, oturma, emekleme gibi motor faaliyetlerin de etkisi ile uykugelişiminde bir miktar gerileme gösterebilirler.
Çocuklarda 1-3 yaş arası uyku ihtiyacı 24 saatte yaklaşık 12-13 saat olup, genellikle 18 aylık olduklarında gündüz kestirme ihtiyacı bire düşer.
Okul öncesi dönemde ise uyku gereksinimi yaklaşık 11-12 saat olup, yatağa girdikten uykuya dalana kadar geçen süre 15-30 dakika arasında değişir. Bu dönemde ebeveyn ve çocuk arasındaki çatışmalar sonucu çocuğun uyku zamanı direnciyle karşılaşılabilir. Bu dönemin uyku sorunlarıyla olumlu davranış pekiştirme yöntemleri ile başa çıkılabilir. Çocukların 4-5 yaş civarında gündüz kestirme ihtiyacının kalmadığı kabul edilir.
Okul çağı çocuklarının toplam uyku süreleri 10-11 saat olup, gündüz uykusu beklenen bir şey değildir. Eğer çocuk gündüz uyukluyorsa uyku kalitesinin değerlendirilmesi gerekir.
Uyku problemleri görüldüğü döneme göre 3 grupta incelenebilir:
(1) REM döneminde görülen uyku problemleri,
(2) NREM döneminde görülen uyku problemleri,
(3) Uykunun herhangi bir döneminde görülen uyku problemleri.
Uyku bozukluğu olan çocuklarda; IQ düşüklüğü, okul performansında azalma, sosyal uyumsuzluk, Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu gibi durumlar görülebilir. Ayrıca depresyon, kaygı bozukluğu ve obezite de bu uyku problemi yaşayan çocuklarda görülen belirtiler arasındadır. Hatta uyku problemlerinde bebeğe bakım verenin ruh halinin bozukluğuna bağlı sarsılmış bebek sendromu vakalarına dahi rastlanılmaktadır. Bu yüzden uyku bozukluğu detaylı olarak incelenmesi gereken önemli bir durumdur. Böyle bir durum varsa mutlaka konuyla ilgili bir uzmana başvurmak gerekir.
Sonuçolarak uyku düzeni ve gelişimini, sosyal, kültürel ve biyolojik farklılıklarınyanı sıra çocuğun mizacı, gelişimi, ebeveynlerin beklenti ve algılarıetkilemektedir. Uyku problemleri ise ciddiye alınması gereken ve sorun devamediyorsa bir uzmana danışılması gereken problemlerdir. Ayrıca bu işi bilimselverilere göre hakkı ile yapan hekim sayısı oldukça kısıtlıdır. Bu sebeple konudaki uluslararası uzmanlardan uyku eğitimi almış bulunmaktayız ve uyku problemleri çekenminiklerimizin ailelerine uyku eğitimi danışmanlığı vermekteyiz.